Sinemada alışılageldik 90 günlük vizyon penceresi tarih oluyor
Pandemiyle birlikte, hâlihazırda on yıldır evrilmekte olan izleyici alışkanlıkları, daha ivmeli bir şekilde değişmeye başladı. Bununla birlikte tüm sinema endüstrisi dinamikleri de, yeni sektörel kodların olduğu bir dönüşümün içerisinde. Bu metamorfozun en tartışılan konularından biri de, dijital platformların da dahil olmasıyla sinema pastasında, salonlar, stüdyo ve yapım şirketleri, dağıtımcılar gibi unsurlar arasında gerçekleşecek yeni dağılımın nasıl olacağı olmuştu.
Streaming, pandemiyle birlikte izleyiciler nezdinde hiç olmadığı kadar popülerliğe ulaştı. Birçok önemli stüdyo bu durumu, vizyon gösterimlerinden elde ettiği paylaşımlı gelirin (hasılatın bir bölümü sinema salonlarına gittiğinden dolayı) bir kısmını, paylaşımsız gelire çevirme fırsatı olarak gördü. Bu konuda öncü olan ve aslında yıllardır böyle bir deneme için fırsat kollayan Universal, pandemi sürecinde PVOD olarak yayınladığı Trolls World Tour'un başarısından sonra, ilerleyen dönemde filmlerini sinemalarla eşzamanlı ya da sinemaları es geçerek PVOD olarak yayınlayabileceğini açıklamış, başta AMC Sinemaları olmak üzere sinema zincirleri Universal'ın bu beyanına sert açıklamalarda bulunmuştu. Fakat tam üç ay sonra, pandeminin finansal zorluklarının da elini zayıflatmasının da etkisiyle AMC Sinemaları, Universal ile 17 günlük bir vizyon penceresini odağına alan bir anlaşmaya imza atmıştı. Tabiri caizse ilk kanın dökülmesi akabinde, uzun yıllardır alışılagelen 90 günlük vizyon penceresinin tarih olması bir yıl bile sürmedi.
Pandemi sürecinde sinemanın kurtarıcısı rolü biçilerek vizyona girmesi merakla beklenen Tenet'in, özellikle ABD'de gişede umduğunu bulamaması, geleneksel kodların yıkılması adına bir başka dönüm noktası oldu. Hemen akabinde Disney, o dönem münferit bir yöntem olduğunu not düşerek Mulan'ı sinemalarla eş zamanlı PVOD olarak Disney+'da izleyicilere sundu. Tenet'in gişede beklenti altı kalması sonrası radikal metodlar için kollarını sıvayan Warner Bros. ise, 2020'nin aralık ayında, uzun süre tartışılan HBO Max kararını açıkladı. Buna göre, Wonder Woman 1984 ile başlayan şekilde Dune, Godzilla vs. Kong, Judas and the Black Messiah gibi stüdyonun 2021 takviminde yer alan tüm filmlerin, ABD'de sinemalarla eşzamanlı olarak HBO Max'te yayınlanacağı açıklandı. Özellikle WB çatısı altında filmlerini yapan Christopher Nolan, Denis Villeneuve gibi isimlerin bu karara yüksek sesli itirazları oldu.
2021'e girdiğimizde ise Universal'ın açtığı yola yeni taşlar döşenmeye devam etti. Paramount, 4 Mart'tan itibaren ABD ve Latin Amerika ülkelerinde aktif olan yeni stream platformu Paramount+'ın kataloğunu ve gelecek yapımlarını açıklarken, stüdyonun bünyesinde yer alan 2021 yapımı A Quiet Place Part II ve Mission: Impossible 7 gibi filmlerin, vizyondan 45 gün sonra Paramount+'da izleyicilere sunulacağını açıkladı. Paramount, Universal'ın 17 gün olarak tesis etmeyi planladığı vizyon penceresini, 45 gün olarak belirlemişti. Bu hafta içi, Paramount'un çizdiği yola giren bir başka stüdyo oldu.
HBO Max kararı ve onu uygulama biçimiyle eleştirilerin odağında yer alan Warner Bros., dünyanın en büyük sinema zincirlerinden Cineworld'ün sahibi olduğu Regal Sinemaları ile özel bir anlaşma imzaladı. Buna göre Regal Sinemaları, Warner Bros.'un 2022 takviminde yer alan filmleri, dijital olarak satışa sunulmaları ya da HBO Max'te yayınlanmalarından önce, 45 gün boyunca gösterebilecek. Regal Sinemaları anlaşma kapsamında, WB filmleri Godzilla vs. Kong ve Mortal Kombat'ın gösterimleriyle ABD'de altı ay sonra ilk kez salonlarını açacağını belirtti. Bu yılki takviminde yer alan yapımları eşzamanlı HBO Max'te yayınlayan Warner Bros., böylelikle pandemi sonrası dönem için 45 günlük vizyon penceresi fikrini benimsemişe benziyor.
Henüz bu şekilde bir gösterim planı açıklamayan stüdyolardan Sony, ilerleyen dönemde 45 günlük vizyon penceresini uygulamaya koyabileceğini belirtti. Sinema sektöründen en büyük pasta dilimini alan Disney ise pandemi sürecinde sinemalarla eşzamanlı PVOD uygulamalarına Black Widow ve Cruella ile de devam edeceğini yeni açıklarken, pandemi sonrası için nasıl bir yol izleyeceğini henüz ortaya koymadı.