Sokak yarışlarından bir aksiyon devine: Hızlı ve Öfkeli serisi
2001 yılında, bir grup sokak yarışçısının anlatıldığı filmle start verilen Hızlı ve Öfkeli serisi, Türkiye'de tüm zamanların en çok izlenen yabancı filmi rüşdüne ulaşan Hızlı ve Öfkeli 7 ile dev bir aksiyon markasına dönüşümünü tamamlamıştı. Merakla beklenen ve 13 Nisan itibarıyla gösterime girecek sekizinci film öncesi seriyi baştan sona hatırlayalım.
Senaristleri arasında son olarak Suicide Squad'ı yöneten David Ayer'in de yer aldığı Hızlı ve Öfkeli, sokak yarışlarının bir efsanesi hâline gelen ve çetesiyle beraber arabalar için pahalı aksesuarlar ile elektronik ekipmanlar çalan Dominic Toretto (Vin Diesel) ile bu hırsızlıkları araştırması için sokak yarışları dünyasına gizli göreve çıkan Brian O'Connor'ı (Paul Walker) merkezine alır. Brian'ın, Dom Toretto'nun kardeşi Mia'ya (Jordana Brewster) aşık olması, işin rengini değiştirir.
$38 milyonluk bütçesiyle dünya genelinde $207 milyon hasılat elde etmeyi başaran ilk filmin ardından, serinin ikinci filmi Daha Hızlı Daha Öfkeli'de Paul Walker'ı bu sefer Vin Diesel'siz bir macerada izledik. Eski arkadaşı Roman Pearce (Tyrese Gibson) ile özgürlüğünü kazanmak adına güçlerini birleştiren Brian, Miami'de illegal işler yapan Carter Verone'un peşine düşer.
Serinin üçüncü filmi olsa da, hikâye kronolojisinde altıncı filmin sonrasını anlatan Hızlı ve Öfkeli: Tokyo Yarışı, önümüzdeki günlerde gösterime girecek sekizinci filmin saymazsak, şu ana kadar Paul Walker'ın yer almadığı tek filmdi. Yönetmen Justin Lin'in seriye katıldığı filmde, ABD'den Tokyo'daki babasının yanına taşınan ve burada drift yarışlarına katılan Sean Boswell'in hikâyesini anlatıyordu.
Hızlı ve Öfkeli 4 filmini, sokak yarışçılarını odağına alarak hayatına başlayan Hızlı ve Öfkeli serisini, çok daha geniş ölçekli bir evrene sahip aksiyon markasına dönüştürecek süreci başlatan yapım olarak tanımlayabiliriz. Paul Walker, Jordana Brewster, Vin Diesel ve Michelle Rodriguez'i; yani tabiri caizse "aile"yi yeniden bir arada gördüğümüz filmde, bir uyuşturucu kralına karşı amansız mücadele ele alınıyordu. Film dünya genelinde $363 milyon hasılat elde etmeyi başarmıştı.
Justin Lin'in yeniden yönetmen koltuğuna oturduğu Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu, Brian ve Dom'u bu sefer ABD dışında, Rio'da belalı bir iş adamına karşı bir araya getiryordu. Üstelik bu kez peşlerinde amansız FBI ajanı Hobbs (Dwayne Johnson) varken... Eleştirel anlamda başarıyı yakalayan film, dünya genelinde $626 milyon hasılat elde ederek seriyi gişe filmleri arasında bir üst klasmana taşımıştı.
Rio macerası sonrası evlerine dönemeyen Dom ve ekibinin, Hobbs'un teklifiyle özgürlüklerini kazanmak adına çıktıkları yeni görev, Dom'un öldüğünü zannettiği Letty'yi de içeriyordu. Luke Evans'ın kötü karaktere can verdiği Hızlı ve Öfkeli 6, serinin Türkiye'de bir milyon seyirci baremini aşan ilk filmi oldu.
Filmin çekimleri sürerken, talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybeden Paul Walker'a adanan ve Walker'ın yer aldığı son yapım olan Hızlı ve Öfkeli 7, Walker'a veda temasının da etkisiyle dünya genelinde bir gişe canavarına dönüştü. Eleştirmenlerden yine olumlu notlar alan film, dünya genelinde $1,516 milyar hasılata ulaşırken, Türkiye'de de 2.961.089 seyirciyle Titanik'in elinde bulundurduğu yabancı film seyirci rekorunu kırmıştı.
Seriye Charlize Theron ve Helen Mirren gibi isimlerin katıldığı, aksiyon dozunun iyice arttırıldığı Hızlı ve Öfkeli 8, 13 Nisan'dan itibaren seyirciyle buluşuyor. Selefi gibi önemli bir gişe başarısı yakalaması beklenen filmin fragmanına aşağıdan ulaşabilirsiniz.