Guillermo del Toro: "Fantastik filmler yapmak benim doğamda var..."
Çocukluğundan itibaren sürekli olarak, kendi hayal dünyasında yaşamış Guillermo del Toro. Hatta öyle ki, Meksikalı yönetmen daha 8 yaşının başlarında, aksiyon figürü ve diğer benzer oyuncaklarla kısa filmler yapmaya başlamış. Daha sonraları, fantastik ve bilim kurgu arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştıran Hellboy, Pan’s Labyrinth, Pacific Rim, Crimson Peak ve son olarak Akademi Ödülleri’nde 13 adaylığa layık görülen The Shape of Water gibi en çetin filmlerden bazılarını yazarak ve yöneterek kariyerine devam etti Del Toro. Birçok röportajında açıkladığı ve açıklamaya devam ettiği üzere, şu an 53 yaşında olan usta yönetmen, masal ve mitolojik yaratıklardan esinlenmiş hikâyeler anlatmayı tercih ediyor zira, kendi tabiriyle, bu zaten her daim onun DNA’sında olan bir şeydi.
“Bunlar çocukluğumdan beri ve hatta yetişkin hayatım boyunca sevdiğim türdeki hikâyeler oldular. Benim tabiatımın olmazsa olmazlarından olduklarını söyleyebilirim,” diyerek açıklıyor fantastik diyarlara olan tutkusunu. “Noir ya da tarihi filmler gibi türlere de el atmaya çalıştığım oldu. Ancak, hepsinin içinde en sevdiğim, yaparken en çok cazibesine kapıldıklarım bu tip hikâyeler.”
Bu açıdan yaklaşıldığında, Del Toro’nun yaptığı her filmin kendisi için oldukça kişisel. Ve geliştirmesi 6 yılını alan The Shape of Water ise bu durumdan muaf değil. Beauty and the Beast tarzı, sıra dışı bir aşk hikâyesi The Shape of Water.
Del Toro, bu hikâyeyi Fox Searchlight Pictures'a ilk sunduğunda; stüdyo, 1962 yılında Soğuk Savaş'ın zirvesinde geçtiği için yönetmeni filmin siyah beyaz çekme arzusu haricinde projeye çabucak yeşil ışık yakmış: "Bana, filmi belirli bölgelerde göstermenin daha kolay olacağını söyleyerek The Shape of Water'ı renkli çekmeyi düşünür müyüm diye sordular, ben de bunu hesaba kattım, zira çok cesur olmanın yanında kendilerini bu filmi yapmaya bir hayli adamışlardı."
Söz konusu The Shape of Water'ın ana karakterlerine hayat veren isimler olduğunda Guillermo del Toro, Elisa Esposito başrolünü canlandıran İngiliz aktris Sally Hawkins'in 'fevkalade yetenekli' olduğundan söz ediyor.
Bu karakteri bilhassa Sally için yazdım ve başından itibaren kararım, karakterin dilsiz olmasıydı. Her daim iki ana karakterim kelimeler olmaksızın iletişim kurması gibi bir fikre sahiptim.
Kadrosunda Sally Hawkins, Michael Shannon, Richard Jenkins, Octavia Spencer ve Michael Stuhlbarg gibi isimlerin yer aldığı The Shape of Water, Soğuk Savaş'ın iyice kızıştığı yıllarda, bir devlet laboratuvarında başlayan bir aşk hikâyesi. Ötekiliğin, reddedilmişliğin, farklılığın ve dönemin koşullarının tüm çarpıcılığıyla öne çıkarıldığı bir masal. Usta yönetmen Alejandro G. Iñárritu'nun dediği gibi: "The Shape of Water aşk için, aşka yazılmış bir aşk mektubu. Ve sinemaya duyulan aşkın beyanı."
Kaynak: Edwin P. Sallan'ın InterAksyon'daki yazısından Box Office Türkiye editörlerince Türkçeleştirilerek derlenmiştir.