Ocak ayında gösterime girecek, kaçırılmaması gereken 5 yabancı film
Yerli filmlerin lokomotifliğinde gişe rekorlarına sahne olan bir seneyi geride bıraktık. Yeni yılın ilk ayında başrolde yine yerli filmler olsa da, usta yönetmen ve oyuncuların yer aldığı, merakla beklenen yabancı filmler de seyirciyle buluşacak. Bunlar arasından öneri mahiyetinde seçtiğim beş filme bir göz atalım.
12 Ocak 2018
Spotlight ile Oscar kazanan senarist Josh Singer ile Liz Hannah'ın kaleme aldığı, Steven Spielberg'in yönetmenliğini üstlendiği The Post, Amerikan halkının Vietnam Savaşı'na bakış açısını önemli ölçüde etkileyen belgelerin ortaya çıkarılmasında New York Times ile bir yarışa giren Washington Post'un, ABD'de büyük bir gazetenin ilk kadın yayımcısı ile sonradan Watergate skandalının ortaya çıkmasında da büyük bir rol oynayacak olan editörünün hikâyesini anlatıyor. Yayımcı Kay Graham'a Meryl Streep hayat verirken, editör Ben Bradlee'yi ise Tom Hanks canlandırıyor.
Usta oyuncu Ricardo Darin'in başrolünde yer aldığı Zirve, La Cordillera'da gerçekleştirilen uluslararası siyasi zirveye katılan Arjantin başkanı Hernan Blanco'nun, kendisini içinde bulduğu hem siyasi hem de kişisel ikilemi konu ediniyor.
19 Ocak 2018
Ziad Doueiri'nin yönettiği Hakaret, Lübnan'da yaşayan ve farklı toplumsal sınıflara ait iki insanın, basit bir sorunu inatları uğruna nasıl karmaşık ve çözümsüz bir hale getirdiklerini anlatıyor. Lübnan'ın Oscar yarışı için seçtiği film olan Hakaret, Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde son dokuza kalmayı başardı.
Bu yılın öne çıkan animasyonlarından biri olan Coco, ailesinin nesiller boyu süren yasağına rağmen idolü Ernesto de la Cruz gibi başarılı bir müzisyen olmanın hayalini kuran genç Miguel'in hikâyesini ele alıyor. Pixar yapımı film, dünya genelinde şimdiye kadar $500 milyon hasılat elde etti.
26 Ocak 2018
Günümüz Rus sinemasının usta yönetmenlerinden Andrey Zvyagintsev'in Rusya tarafından Oscar aday adayı olarak gösterilen filmi Sevgisiz, boşanma arefesindeki Zhenya ile Boris'in, çocukları Alyosha'nın ortadan kaybolduktan sonra yaşadıklarını konu ediniyor. Film prömiyerini gerçekleştirdiği Cannes Film Festivali'nde Jüri Ödülü'ne uzanmıştı.