Prömiyerini Adana Film Festivali'nde yapan Ağustos Böcekleri ve Karıncalar, ölmek üzere olan babaları üzerinden kendi geçmişleriyle hesaplaşmak zorunda kalan kardeşleri konu ediniyor.
Muzaffer İnan ölüm döşeğindedir. Kendisine bakmakta olan gazeteci oğlu Kemal, her biri hayat mücadelesi ile dağılmış ağabeyleri Metin ve Aziz'le birlikte ablası Selma'yı muhtemel 'son bir gece' için eve çağırır. Büyük ağabey ile kavgalı olduğu gerekçesi ile eve girmeyip, yakınlardaki bir kahvede haber bekleyen Aziz dışında herkes, kendi yaşam kaygılarını ve streslerini yanına alarak eve gelir. Artık son saatlerini yaşamakta olan baba ile kısa bir süre ilgilenen kardeşler, çok geçmeden miras paylaşımı üzerine sohbete dalarlar. Eski defterler açılır, pişmanlıklar ve suçlamalar başlar. Herkesin her şeyi 'parçalayarak' dağıttığı o gece, çalan bir kapı akılları karıştıracaktır. Kapıdaki Azeri aksanı ile kırık bir Türkçe konuşan genç kadın, içeride yatmakta olan kişinin babası olduğunu ve tüm mal varlığını annesine bıraktığını söylemektedir. Bir 'mal varlığına' sahip olmak için kan bağı yeterli midir? Son bir gece, dört kardeşin birbirini tanıması için yetecek midir? 'Hak' nedir?
daha fazla göster
30
1 yazar