Alfonso Cuarón ve Emmanuel Lubezki, Roma üzerine konuştu
Alfonso Cuarón'un merakla beklenen filmi Roma, 14 Aralık'tan itibaren gerek Netflix'te gerekse geleneksel dağıtım zinciri kapsamında seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Filmin gösterime girmesine kısa bir süre kala, Roma ile ilgili bir dizi panel düzenlendi. Bunlar arasında en ilgi çeken panel ise kuşkusuz sinema maceralarına birlikte yola çıkan Alfonso Cuarón ile Emmanuel Lubezki arasındaki mülakat oldu.
Cuarón ile Lubezki ikilisinin son olarak birlikte çalıştığı Gravity'nin eleştirel başarısının yanı sıra önemli bir ticari başarı da elde etmesi, bir sonraki filmin prodüksiyonu için Cuarón'a daha büyük imkânlar verilmesine vesile olmuştu. Alfonso Cuarón daha önceki filmlerinde olduğu gibi yeni projesini tekrardan Emmanuel Lubezki ile tasarlamaya başlamış, tek bir farkla: Artık ikilinin ellerindeki proje hakkında cerrahi bir titizlik sergileyebilecekleri bir zaman aralığı ve daha da önemlisi finansal imkân vardı. Fakat en nihayetinde Lubezki'nin projeden ayrılmasına sebebiyet veren de bu uzun "ince eleyip sık dokuma" süreci olmuş.
“Benim işime şekil veren Chivo [Emmanuel Lubezki]'dur” diye söze giriyor Cuarón. “Bunu, Chivo’yu düşünerek kaleme aldım. Kendi kendime ‘Chivo DI için daha çok zaman isteyecek’ dedim. ‘Chivo şunu isteyecek, Chivo bunu isteyecek.’ Asıl mesele şu ki, yapamamasının tam da sebebi buydu. İlkin keşfi uzatalım dedim. Daha uzun süre hazırlanalım, programa günler ekleyelim… Ve öyle bir an geldi ki Chivo ‘Alfonso, bu kadarı beni ziyadesiyle zorluyor. Hâlihazırda verilmiş sözlerim var. Ben yapamam’ dedi.”
En başından beri Roma'nın görsel dünyasını Cuarón ile birlikte tasarlayan Lubezki'nin ayrılmak durumunda kalmasıyla Cuarón filmin görüntü yönetmenliğini de üstlendi. Usta sinemacı, Lubezki ile beraber ortaya koydukları temel üzerinden gitse de neticede filmdeki cezrî farklılıklar içeren görsel dile imza atan yine kendisi oldu. Cuarón'un Gravity'de uyguladığı, açıların öznel ile nesnel perspektifler arasında dans ettiği "elastisite" kavramından bahseden Lubezki, yönetmenin Roma'da arzu ettiği nesnel perspektife erişmek adına uyguladığı blocking teknikleri [kadrajlanan sahnede istenen kompozisyon ve mizansene ulaşmak adına alan ve hareket kullanımı] ve kamera hareketi tercihlerinden ise hayli etkilenmiş.
“Sahnelerin kompoze ediliş biçimi objektife çok dik doğrultuda gerçekleşiyor,” diyor Lubezki. "Çekim için kuruldunuz ve aktörler kameraya paralel olacak şekilde hareket ediyor. Eğer orada olsam ‘Alfonso, bak bu çok düz, biz ne yapıyoruz? X ekseninde değil de Z ekseninde toparlamalıyız,’ derdim. Fakat, kamera neredeyse hikâyeyi yeniden gözden geçiren bir bilince benziyor zira, orada, kamera aktörlerin bilmediği bir şeyi biliyor. Ve bu öylesine güçlü bir şeydir ki, tarif etmeye kalkışmak dahi istemiyorum.”
Buna karşılık olarak Cuarón ise: “Bu, meseleye dahil olmadan, yalnızca gözlemleyen, herhangi bir yargılamaya ya da yoruma girişmeden geçmişi ziyaret eden bugünün hayaletidir bana kalırsa. Burada her şey tefsirin de ta kendisi olabilir.”
Roma, altından kalkması meşakkatli bir proje olsa da, Lubezki filmin Cuarón'un imza attığı en başarılı yapım olduğunu belirtiyor: "Benim tüm zamanlar favorilerimden biri oldu. Bu zamana kadar öğrendiğin her şeyin dökümü."
Merakla beklenen Roma, 14 Aralık'tan itibaren Netflix'te ve sinemalarda seyirciyle buluşacak.
Kaynak: Variety