5 özel performansı ile Hugh Jackman
Hayatlarımıza Wolverine olarak giren, sonradan birçok rolde önemli performanslar sergileyen Hugh Jackman'ın bu özel performanslarına bir göz atalım.
Hugh Jackman'ın, sinemaseverlerin hayatına bir daha çıkmamak üzere girmesini sağlayan film 2000 yılında çekilen ve günümüzde de devam eden serinin başlangıcını gerçekleştiren X-Men oldu. O günden 2017 yılına kadar kısa cameoları da dahil olmak üzere dokuz X-Men filminde Logan namı diğer Wolverine'i canlandıran ve bu karakterle özdeşleşen Jackman, ünlü süper kahraman rolündeki en iyi performansını ise karaktere veda ettiği Logan filminde vermişti.
2006 yılına gelindiğinde Jackman, Wolverine'i oynayan aktör imajından bir nebze sıyrılmak ve birbirinden farklı karakterlere de hayat verebileceğini ispat etmek adına iki ünlü yönetmenin yeni filmlerinde yer aldı. Bunlardan ilki dönemin büyük çıkış yakalayan yönetmenlerinden Christopher Nolan'ın Prestij filmi oldu. Christian Bale, Scarlett Johannson, Michael Caine ve David Bowie gibi isimlerden oluşan oyuncu kadrosuna dahil olan ve Bale ile başrolü paylaşan Jackman, performansıyla X-Men markası dışında da var olacağını kanıtlamıştı.
Ünlü oyuncunun aynı yıl içerisinde çektiği diğer film ise, Darren Aronofsky'nin filmografisinde mother! filmi gösterime girene kadar en tartışmalı film olarak göze çarpan Kaynak (The Fountain) filmi oldu. Rachel Weisz ile başrolü paylaşan ünlü oyuncu, filmde canlandırdığı birbirinden zorlayıcı üç karakterin de altından kalkmayı bilmişti.
Klasik anlamda oyunculuk yeteneklerinin yanı sıra müzikaldeki kabiliyetlerini tiyatroda sergileyen Jackman, Victor Hugo'nun ünlü eserinden sinemaya uyarlanan ve oyuncu kadrosunda Anne Hathaway, Russell Crowe, Amanda Seyfried, Sacha Baron Cohen, Helena Bonham Carter ve Eddie Redmayne gibi isimlerin yer aldığı Sefiller (Les Misérables) filminde Jean Valjean karakterini canlandırmıştı. Hugh Jackman kariyerinde şu ana kadarki tek Oscar adaylığını da bu roldeki performansıyla kazanmıştı.
İlk Oscar adaylığını kazandıktan sonra Jackman'ın yolu bir başka önemli yönetmen Denis Villeneuve ile kesişti. Villeneuve'ün İngilizce çektiği ilk uzun metraj olan Prisoners'ta, kaybolan kızını bireysel olarak aramaya koyulan öfkeli bir babayı canlandıran Jackman, daha önce canlandırdığı karakterlerden farklı bir çizgideki karakterde başarılı bir oyunculuk sergiledi.