Sarı Siyah

Yıl 1915. Osmanlı devleti dört bir cephede savaşmaktadır. Trablusgarp savaşı , Balkan savaşı, Sarıkamış faciası yeni bitmiş ama İngiliz Kraliyet donanması Çanakkale boğazına dayanmıştır.Eli silah tutan herkes harbe dahil edilmektedir. Hasan, Çanakkale cephesinde arkadaşı Nedim'le beraber asker ocağında iken, Nedim Şubat 1915 Kumkale baskınında kollarında can verir. Bu harpten kendisi de ağır yaralı olarak çıkar. Hasan, harbin enkazıyla bir anda kendini karşı karşıya bulur. Hasan, cephede yaralandıktan sonra Ege'ye kendi kasabasına yanında Nedim'in tabutuyla geri döner. Hasan'ı kasabasında annesi (Esma Kadın) ve Kardeşi Mehmet beklemektedir.. Mehmet, vatan canlısı, savaşa inanan, edepli, dürüst genç bir çocuktur. Hasan'ın tek gayesi aslında cephenin çilesi değil, dönemin Osman'lısı, yani padişahlık sistemindeki görülen bariz aksaklıklardır. Çünkü Hasan bu savaşlara artık inanmamaktadır. Bu savaşın zafere dönüşmesi için yeni bir akımın doğması gerektiği kanaatindedir. Bu sebepten, kardeşi Mehmet'i İstanbul'a dönemin İstanbul Sultanisi mektebine göndermek ister. Nitekim başarılı olur. Mehmet İstanbul'a gelir ve onun için yeni bir hayatın perdeleri artık aralanmıştır. Ancak bir sorun vardır. Harp ilan edilmiştir. Harbin ilan edilmesiyle Osmanlı, mekteplerin kapılarına kilit vurup, öğrencilerini cepheye yollamaktadır. Bu arada Çanakkale'de savaşmak için yanıp tutuşan gönüllü 50 İstanbul Sultanisi mektebi öğrencisi çıkar. 1915 Nisan ve Mayıs ayında Arıburnun'da verilen ciddi kayıplar neticesinde Enver Paşa, Beyazıt meydanında ateşli bir konuşma yapar. Bu konuşma genç talebelerin ateşini alevlendirmeye yeter. Genç talebeler, dönemin müdürü Hüseyin Nazım Beyden helallik alarak, Sultanahmet meydanından alkışlar eşliğinde Çanakkale'ye 2. Tümene katılırlar. Bu durumu gören okulun müdürü Hüseyin Nazım Bey, her okulda olduğu gibi okulun bir kısmını hastaneye dönüştürerek duvarlarını sarıya boyatır. Askeri birlik, Çanakkale'ye vardıklarında, Teğmen Mehmet Fesih başlarında olmakla birlikte, Kabatepe'de Esat Paşa komutasında, Arıburnun'da adına sonradan Kanlısırt ismi verilen Kabatepe bölgesinde bir daha geri dönmemek üzere uzun bir yolculuğa çıkarlar. Bu dönemde Mustafa Kemal, 19. tümen Komutanı olarak cephede savaşmaktadır. Hasan savaş karşıtı olduğu için, cephe cephe Mehmet'i arar.