Tuncer Gürbüz'ün yönettiği Kabus, annesinin ölümünden sonra psikolojik olarak gelgitler yaşayan ressam Özge'nin hikâyesini anlatıyor.
Özge annesinin ölümünden sonra içine kapanmış, sanata düşkün bir ressamdır. 13 yaşındayken üvey babası Şehmuz tarafından defalarca tacize uğramıştır. Annesi Neriman, Şehmuz'un kızını taciz ettiğini öğrenince Şehmuz'u öldürür. Cezaevine mahkûm edilen Neriman girdiği cinnet sonucu intihar eder. Küçük yaşta önce babasını kaybeden Özge, üvey babasının tacizlerinden sonra annesini de kaybedince, psikolojik travmalar geçirir. Annesi ve şiddete maruz kalmış kadınlar yararına bir resim sergisi açmak isteyen Özge devletten beklediği desteği görür ve çalışmalarına başlar. Sürekli siyah resimler çizen Özge'nin durgunluğu ev arkadaşı Funda ve Sami'yi düşündürür. Yaşadığı tacizlerden bu yana kâbuslar ve halüsinasyonlar yaşayan Özge davranış bozukluğu yaşamaya başlar. Terapist Gülçin tanıdığı bir hoca ile Özge'yi tanıştırır. Gülçin'e göre Özge'nin bu yaşadıkları bir büyüden kaynaklıdır. Hoca Doğan, Özge ile yaptığı çalışmalar neticesinde eve yapılmış bir büyü tespit eder. Büyünün terapisti Gülçin tarafından yapıldığı anlaşılır. Gülçin ile Sami gizli bir ilişki içerisindedir. Doğan evde başka bir etki daha olduğunu ve bu etkiden dolayı Özge'ye cinlerin musallat olduğu tanısındadır.
daha fazla göster