Fatih Gürler ve Ramazan Özer'in yönettiği İki, şehir dışında yaşayan bir anne ve kızın, kendilerini içerisinde buldukları tekinsiz olayları konu ediniyor.
Şehir dışında iki katlı, bahçeli evlerinde Meltem, kızı Beril ile çok mutludur. Beril bahçede oynamakta, evde şömine önünde resimler yapmaktadır. Beril'in mutluluğunu sadece babasına olan özlemi engellemektedir. Babası ile ilgili sorulara annesi Meltem tam cevaplar vermemektedir. Beril mutlu zamanlar geçirirken annesi Meltem ise evin emektar bekçisi ile bazı sorunlar yaşamaktadır. Yaşlı adam olur olmaz zamanlarda ortaya çıkmakta, çok az konuşmakta ve sanki Meltem'den bir şeyler yapmasını beklemektedir. Meltem adamın bu halinden oldukça tedirgin olmuştur. Bunun üstüne bir de kızı ve Meltem'in görmeye başladıkları ortak kabuslar ve Meltem'in gördüğü bazı kişiler ve duyduğu sesler eklenince mutluluklarına gölge düşmeye başlamıştır. Anne ve kız evde tek başlarına savunmasızdırlar. Bekçi ise onlar için belki de en büyük tehdittir. Bunların yanında bahçede göletin oradaki eski bir mezar taşı ise gizemini korumaktadır. Meltem ara ara eve taşındıkları ilk günü hatırlamaktadır. Aile çok mutludur. Özellikle kızı Beril bu yeni ev ve bahçe ile ilgili büyük sevinç yaşamaktadır. Baba Taner, Beril ile bu mutluluğu paylaşırken Meltem mutsuz tavırları ile zıt bir resim çizmektedir. Eve taşınılan ilk gün Beril doyasıya bahçenin tadını çıkarırken Taner de yeni bir evde daha mutlu olacaklarını, yaşanan sorunların artık geride kaldığını Meltem'e anlatarak onu da mutlu etmeye çalışmaktadır. İşçiler eşyaları taşırken Beril bahçede oynamakta Taner de evin taşınmasını organize etmektedir. Meltem mutsuz şekilde etrafta dolaşırken emektar bekçi ile karşılaşır. Yaşlı adam onların gelişinden çok da mutlu olmamış gibidir. Geçmiş ve bugün arasında Meltem'in yaşadıkları her geçen an hayatını karabasana çevirmekteyken gördüğü kabusların gerçeğe dönüşmesi ile hiçbir şeyin sandığımız gibi olmadığı bir gerçeğe kapı açılır.
daha fazla göster