Yarış severlerin izlemesi gereken 11 film

Brad Pitt'in başrolünde yer aldığı F1 Filmi'nin (F1: The Movie) vizyona girişi vesilesiyle sinemada yarış heyecanını sonuna kadar hissettiren filmleri derledik.
Grand Prix (1966)

Sinema tarihinin ilk epik otomobil yarış filmi olan Grand Prix, Formula 1'in global olarak yeni yeni kendini göstermeye başladığı ve en tehlikeli olduğu bir dönemde, 1966 yılında gösterime girdi. Kariyerinin en iyi işlerini altmışlı yıllarda çeken John Frankenheimer'ın yönetmen koltuğunda oturduğu film, Monaco'daki yarışta İngiliz takım arkadaşının yaralanmasına sebep olan Amerikalı pilot Pete Aron'ın hikâyaesini anlatıyor. Profesyonel sürücülerle yarışacak derecede bir sürüş kabiliyetine sahip olan James Garner'ın tüm sahnelerini dublörsüz çektiği filmde yer alan otuz iki profesyonel sürücüden beşi ilerleyen iki yılda, bir diğer beşi ise ilerleyen on yıl içerisinde hayatını kaybetti.
Le Mans (1971)

Dönemin ünlü yıldızlarından Steve McQueen'in başrolünde yer aldığı Le Mans, motor sporlarının en ünlü yarışlarından yirmi dört saatlik Le Mans'da yarışan iki dişli pilotun mücadelesini anlatıyor. McQueen'in rüya projelerinden biri olsa da Le Mans filmi görkemli yarış sahnelerinden ziyade yönetmeni John Sturges'in yedi hafta çekimden sonra filmden ayrılması, film ekibinin genel grevi, uzayan çekimleri gibi skandallarla hatırlanıyor.
The Last American Hero (1973)

Avrupa için Formula 1 ve Le Mans neyse ABD için NASCAR odur. Motor sporlarının sinemaya girişi sonrası NASCAR'ı konu edinen bir filmin çekilmesi de kaçınılmaz olmuştur. Bunun için ellili ve altmışlı yıllara damga vuran, "Amerikalı Son Kahraman" lakabıyla anılan Junior Johnson'ın hikâyesinden daha iyisi yoktur. Pilotluğundan sonra takım sahibi olarak da NASCAR'da adından söz ettiren Johnson, gençliğinde kaçak içki ticaretiyle hayatını idame ettirirken en iyi NASCAR pilotu olmak için bir yolculuğa çıkar. Johnson'ın hikâyesinden uyarlanan The Last American Hero'da ünlü pilota Jeff Bridges hayat veriyor.
Days of Thunder (1990)

Tom Cruise'un; Top Gun, Rain Man ve Born on the Fourth of July gibi filmlerle yıldız mertebesine ulaştığı dönemde başrolünde yer aldığı Days of Thunder, asi bir genç olan Cole'un NASCAR'da en üst seviyeye çıkma mücadelesini anlatıyor. Filmde, o yıl Cruise ile evlenen Nicole Kidman da yer alıyor.
Top Gun: Maverick ile yakaladığı başarı sonrası Tom Cruise, hikâyesini de yazdığı Days of Thunder'ın devam filminin masada olduğunu belirtmişti.
Cars (2006)

Pixar'ın sevilen animasyon serisi Arabalar (Cars), yarış rekabetini dostlukla birleştiriyor. Hırslı bir yarış arabası olan Lightning McQueen'in, bir kaza sonucu tamiratı için kaldığı küçük bir kasabada gerçek dostluğu ve sevgiyi bulmasını anlatan film, seyirciden aldığı pozitif reaksiyon ve dünya genelinde elde ettiği 461 milyon dolar hasılatla devam filmlerine kapıyı aralamıştı.
Redline (2009)

Yüz binin üzerinde el çizimi kullanılan ve hiç CGI içermeyen Redline, galaksinin en popüler ve tehlikeli yarışını kazanmak için mücadele eden sürücüleri anlatıyor. Film, biopunk alt türüne giren kendine has görsel dünyasıyla hem yarış hem de anime severlerin kaçırmaması gereken bir yapım.
Racing Dreams (2009)

İki siyahi gencin NBA hayalini gerçekleştirmeye çalışmasını anlatan, 1994 yapımı ünlü belgesel Hoop Dreams basketbol için neyse, Marshall Curry imzalı 2009 yapımı Racing Dreams belgeseli de motor sporları için benzer bir şeyi ifade ediyor. Çocuk yaştaki bir gencin, NASCAR pilotu olma hayalleri için verdikleri mücadeleyi anlatan film, yarış sporlarının daha çetin ve karanlık yüzünü de gözler önüne seriyor.
Senna (2010)

Formula 1 tarihinin en iyi pilotlarından biri olan Ayrton Senna'nın kariyerini ve 1994 yılında İmola pistindeki trajik ölümünü anlatan Senna belgeseli, gözü kara bir yarış efsanesinin profilini çıkarmasının yanı sıra en üst seviyede bir pilot olmanın psikolojik ve fiziksel zorluklarını da muhteşem kurgusuyla gözler önüne seriyor.
Rush (2013)

2013 yılında gösterime giren Rush da, Formula 1'in artık iyice globalleştiği yetmişli yılların ortasında, diğer yarışçılardan farklı bir şekilde magazinin de odağı olan James Hunt ile F1'in gördüğü en rekabetçi sürücülerden Niki Lauda'nın mücadelesini anlatıyor. Formula 1'in hâlâ en ölümcül olduğu dönemde, sürücülerin aldığı riskleri büyük bir gerilimle izleyiciye aktarmayı başaran filmin başrollerinde Chris Hemsworth ve Daniel Brühl yer alıyor.
Ford v Ferrari (2019)

Otomobil sporlarının, ünlü markaların vitrini olarak görülmeye başlandığı altmışlı yıllarda, hız ve dayanıklılığın olmazsa olmaz olduğu yirmi dört saatlik Le Mans yarışına damga vuran Ferrari ile rekabet edecek bir Ford aracını tasarlama görevi, Henry Ford II tarafından Carroll Shelby ve Ken Miles'a verilir. Ünlü 1966 Le Mans yarışını ve öncesinde Ford aracının oluşturma sürecini anlatan Ford v Ferrari, Christian Bale ve Matt Damon başta olmak üzere geniş kadrosunun performansı ve dönemine uygun yarış sahneleriyle en sevilen yarış filmlerinden biri.
Gran Turismo (2023)

Birçok sporda olduğu gibi motor sporları da hiç hesapta olmayanın zafere ulaştığı hikâyelerle doludur. Daha çocukken araba yarışlarına ilgi duyan fakat ailesinin durumu olmaması sebebiyle pilot olma hayalini daha başlamadan bitiren Jann Mardenborough, Gran Turismo yarış oyununun Nissan ile anlaşması sonucu doksan bin video oyun katılımcısı arasından çıkarak profesyonel sürücü kontratı almayı başarır. Mardenborough üstelik bunu başardığında hayatında hiç yarış aracı sürmemiş, hiç yarış pistinde yer almamıştır. Neill Blomkamp imzalı 2023 yapımı Gran Turismo, Jann Mardenborough'un bu inanılmaz hikâyesini beyazperdeye taşımıştı.

Hızı, tehlikeyi, gerilimi, adanmışlığı sonuna kadar hissettiren bu filmlerin arasına bu hafta sonu F1 Filmi (F1: The Movie) de katılıyor. Brad Pitt'in başrolünde yer aldığı, potansiyelini bir türlü gerçekleştirememiş emekli bir pilotun, tabiri caizse son bir dans için F1'e dönüşünü anlatan film, gerçek F1 yarışları ve lokasyonlarında çekilen sahneleriyle şimdiden seyirciden pozitif reaksiyon aldı.