Stephen King'in eserlerinden sinemaya uyarlanan en iyi 10 film
Yeşil Yol (The Green Mile)
Esaretin Bedeli ile ilk uzun metrajını çeken Frank Darabont, ikinci filmi için kaynağı yine Stephen King'ten başkasında aramamış; Yeşil Yol'u uyarlamak için kolları sıvamıştı. Tom Hanks, Michael Clarke Duncan, Sam Rockwell, Barry Pepper, David Morse gibi isimlerin yer aldığı film, idam cezası alan mahkumların son yolculuklarında onlara eşlik etmekle görevli gardiyan Paul'ün anlatıcılığıyla, iki küçük kızın cinayetinden sorumlu tutulan, devasa cüssesiyle ilk bakışta korkutucu görünen John'un hapishanedeki insanların hayatlarını değiştiren hikâyesini anlatıyor.
Dolores Claiborne (Dolores)
Yine bu listede yer alan Stephen King uyarlaması Ölüm Kitabı (Misery) filmindeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscarına uzanan Kathy Bates'in yer aldığı bir diğer King uyarlaması Dolores Claiborne, gazeteci Selena'nın, bakıcılığını yaptığı bir kadını öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan annesi Dolores'e yardım etmeye çalışmasını anlatıyor. Filmde Selena karakterini ise Jennifer Jason Leigh canlandırıyor.
Ölüm Bölgesi (The Dead Zone)
The Dead Zone, belki yönetmen David Cronenberg'in en iyi yapımları arasında yer almıyor fakat filmin atmosfer olarak Stephen King'in eserlerinde tecrübe ettiğimiz dünyalara en yakın yapımlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Christopher Walken'in başrolünde yer aldığı The Dead Zone, bir kaza sonucu girdiği komadan beş yıl sonra çıkan ve psişik yeteneklere sahip olduğunu fark eden Johnny Smith'in hikâyesini anlatıyor.
1408
John Cusack ve Samuel L. Jackson'ın başrollerinde yer aldığı 1408, Stephen King romanlarında sıklıkla gördüğümüz şekilde bir arayışta olan yazarın hikâyesini aktarıyor. Metafiziksel unsurlar üzerine yazdığı kitaplarla ünlenen Mike Enslin, Dolphin Oteli'nin 1408 numaralı odasıyla ilgili şehir efsanelerini duyduktan sonra bu odayı tutar ve mitlerin gerçek olabileceğini bire bir olarak tecrübe eder.
Ölüm Kitabı (Misery)
Kathy Bates'in ürkütücü performansıyla Oscara uzandığı Misery, King uyarlamaları arasında en beğenilen yapımlardan biri olarak dikkat çekiyor. Popüler bir yazar olan Paul Sheldon, bir gün taşra yollarında bir kaza geçirir ve yazarın hayranlarından Annie Wilkes Paul'a yardımcı olur. Fakat Paul'ün, Annie'nin favori karakterini son kitabında öldürmüş olması işin rengini değiştirecektir.
Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption)
Frank Darabont'un ilk uzun metraj filmi Esaretin Bedeli, en çok izlenmiş olan King uyarlaması yapımdır desek sanıyorum yanılmış olmayız. IMDb gibi popüler sinema veritabanı sitelerinde kullanıcılardan aldığı oylarla tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen yapım, Stephen King'in Rita Hayworth and Shawshank Redemption isimli kısa öyküsünden uyarlanmıştı.
Benimle Kal (Stand by Me)
Rob Reiner'ın yönettiği, Stephen King'in The Body kısa romanından uyarlanan Stand by Me, kasabalarında kaçırılan bir çocuğun cesedini bulmak adına yola çıkan dört yakın arkadaşın pek çok şeyi deneyimledikleri bu arayışlarına odaklanıyor.
Öldüren Sis (The Mist)
Frank Darabont ve bir Stephen King uyarlaması daha; The Mist... King romanlarından alışkın olduğumuz küçük, muhafazakar bir kasabada gayet olağan bir sabahdır. David Drayton, oğluyla birlikte alışveriş yapmaya kasaba merkezindeki süpermarkete gider. Tam da bu sırada kasabayı içerisinde onlarca farklı türde yaratığın yer aldığı esrarengiz bir sis ele geçirir. Yaratıklardan korunmaya çalışan insanları bölen ise inançları olur.
Günah Tohumu (Carrie)
Otoriter annesi sebebiyle sıkıntılı bir ergenlik geçiren ve bir asosyale dönüşen Carrie, okul balosunda kendisine hazırlanan ağır şaka sonucu psişik güçlerini keşfetmeye başlar. Usta yönetmen Brian De Palma'nın yönettiği, Sissy Spacek'in Carrie rolünde hayatının performansını verdiği filmi kolaylıkla en iyi King uyarlamalarından biri olarak sayabiliriz.
Cinnet (The Shining)
Stephen King'in, nevi şahsına münhasır yazını ve eserlerindeki dili dolayısıyla yapıtlarından sinemaya uyarlanan aşağı yukarı her film, geniş bir ölçekte tartışılır. Fakat usta sinemacı Stanley Kubrick'in yönettiği The Shining bu konuda ayrı bir standart belirlemiş durumda. Eleştirmenler, Overlook Oteli’ndeki cinnet hikâyesini anlatan filmi öve öve bitiremezken, Stephen King'in kendisi filmden ne kadar nefrettiğinden geçen otuz yedi yıl içerisinde onlarca kez bahseder. Yazarın kendisi hoşnut kalmasa da The Shining, sadece King uyarlamaları arasında değil, korku türü içerisinde başyapıt seviyesinde görülen yapımlardan biri olur.