Haziran ayı vizyon takviminden 9 yabancı film önerisi

Andrei Tarkovsky'nin üç önemli yapımı salonlarda seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Sinemacının 1971 yılında yönettiği bilim kurgu Solaris, 1975 yapımlı The Mirror ve 1979 yapımlı diğer bir klasiği Stalker, 14 Haziran'dan itibaren Başka Sinema dağıtımıyla salonlardaki yerini alacak.

Will Smith ile Tommy Lee Jones'un yerlerini Tessa Thompson ile Chris Hemsworth'a bıraktığı Men in Black serisinin spin-off projesi Men in Black: International, Dünya dışı varlıklar karşısında yeryüzünü korumaya çalışan birimin saha görevlileri Ajan M ve Ajan H'nin hikâyesini anlatıyor. Filmin yönetmen koltuğunda oturan ise F. Gary Gray.

Geçen yıl gösterime giren Bohemian Rhapsody'nin de çekimlerini tamamlayan isim olan Dexter Fletcher'ın yönetmen koltuğunda oturduğu Rocketman, Elton John’un hayatının en önemli yıllarına ait bilinmeyenleri konu alan epik bir müzikal hikâyeyi anlatıyor. Cannes Film Festvali'nde prömiyerini gerçekleştiren film, gösterimden sonra olumlu reaksiyonlar almıştı.

Leon, Lucy ve Valerian gibi filmlerin yönetmeni Luc Besson'un yeni filmi Anna, son derece yetenekli ve tehlikeli bir suikastçı olan ve tüm operasyonlarını belli bir gizlilik içerisinde gerçekleştiren Anna Poliatova'nın hikâyesini anlatıyor. Sasha Luss'un başrolünde yer aldığı film, özellikle aksiyon sineması hayranları için bu ayın kaçırılmaması gerekenlerinden biri.

Pixar'ın birden fazla jenerasyonun sevgisini kazanan animasyon serisi Toy Story'nin yeni halkası Toy Story 4, Şerif Woody ve Buzz Lightyear'ın başını çektiği oyuncak ekibinin yeni üyesi Forky'nin talihsiz bir şekilde kaybolması sonrası ekibin onu bulma mücadelesini anlatıyor.

Danny Boyle'un yönetmenliğini üstlendiği, Richard Curtis'in kaleme aldığı Yesterday, hayallerine ulaşmak için mücadele içerisinde olan bir müzisyenin yeryüzünde efsanevi müzik grubu The Beatles'ı bir tek kendisinin hatırlayabildiğini fark etmesiyle başlayan hikâyeyi konu ediniyor.

Hollywood'un en çok sevilen komedi ikilisi Stan Laurel ve Oliver Hardy'nin hikâyesini konu edinen Laurel ile Hardy (Stan & Ollie), 1920'lerden 1955'e yüzü aşkın filmde beraber rol alan ikilinin duygu yüklü kariyer yolcuğunu ve efsanevi veda turnesini mercek altına alıyor.