Filmekimi 2016'da kaçırılmaması gereken filmler

9.040 Gösterim
26 Eylül 2016 17:00
Filmekimi 2016'da kaçırılmaması gereken filmler

Ekim ayının yaklaşmasıyla beraber, sinema adına yılın öne çıkan yapıtlarının gösteriminin yapılacağı Filmekimi heyecanı yeniden başlamış oldu. Dünya sinemasından toplam 51 filmin gösterileceği Filmekimi 2016, özellikle Cannes ve Sundance ağırlıklı seçkisiyle dikkat çekiyor. Biz de hazır Ekim ayına yaklaşmışken Filmekimi 2016'da kaçırılmaması gereken filmleri derleyelim dedik.


Filmekimi, genel olarak sinemaseverlerin vizyonda görme şansı bulamayacağı yapımları seçkisine dâhil ediyor. Bu yılki seçki de, 2016'nın dünya sineması açısından özetini çıkartıyor. Fakat seçki içerisinde Türkiye'deki vizyon tarihi belli olan yapımlar da mevcut. "Filmekimi'nde kaçırılmaması gereken filmler" başlığındaki önermenin hakkını verebilmek adına, içeriği yazarken vizyon takviminde yakalama fırsatımızın olduğu filmleri kişisel seçkimin dışında tuttum. Seçkiye geçmeden önce şu an için gösterim tarihleri belli olan ve bundan dolayı bu listenin dışında kalacak olan birbirinden önemli Filmekimi filmlerini vizyon tarihleriyle beraber hatırlatayım:

Filmekimi 2016'da kaçırılmaması gereken filmler

2003 yılında yönettiği kısa film Wasp ile Oscar kazanan, uzun metrajları Red Road, Fish Tank ve Wuthering Heights'la rüşdünü iyice ispat eden Andrea Arnold'un yeni filmi American Honey, Cannes Film Festivali'nde Arnold'a üçüncü Jüri Ödülü'nü kazandırmıştı. Abartılı olmayan fakat izleyicinin gözünün pasını alacak cinsten bir sinematografiye sahip olan film, Arnold'un günümüz gençliğine içeriden bakışıyla Filmekimi'nin kesinlikle kaçırılmaması gereken filmlerinde biri.

2016 Sundance Film Festivali'nin en çok konuşulan, hakkında en çok yazılıp çizilen filmi Swiss Army Man, ıssız bir adada mahsur kalan ve intiharı düşünen Hank'in (Paul Dano) adada karşılaştığı bir ceset (Daniel Radcliffe) ile ilişkisini sürreal bir anlatıyla ele alıyor. 2016'nın başından beri dile getirilen, filmin her şeyden öte izleyiciye eşsiz bir deneyim sunduğu yönünde.

İntikam Üçlemesi, Thirst ve Stoker gibi yapımlarla Güney Kore sineması denilince akla ilk gelen isimlerden biri olan Park Chan-wook'un, Sarah Waters'ın The Fingersmith romanından sinemaya uyarladığı The Handmaiden, yönetmenin filmografisinden alışık olduğumuz tutku ve cinsel tansiyonun ele geçirdiği bedenleri ele alıyor.

2015 yılının en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen Sicario'nun senaristi Taylor Sheridan ile festivallerden ödüllerle dönen Starred Up'ın yönetmeni David Mackenzie'yi buluşturan Hell or High Water, aile çiftliklerini kurtarmak adına banka soyan iki kardeşin hikâyesini ele alıyor. Chris Pine, Ben Foster ve Jeff Bridges'lı kadrosuyla dikkat çeken filmin müziklerin de ise Nick Cave ve Warren Ellis'ın imzası bulunuyor.

Babak Anvari'nin yazıp yönettiği Under the Shadow, İran ile Irak arasındaki savaş sırasında Tahran'da yaşayan bir ailenin yaşadıklarını anlatıyor. Kısa bir süre önce İngiltere tarafından Yabancı Dilde En İyi Film Oscar aday adayı olarak belirlenen film, gerilimli hikâyesinin yanı sıra The Babadook gibi alt metniyle de dikkat çeken, bu yılın önemli korku filmlerinden biri. 

Bir AyrılıkGeçmiş gibi filmlerin arkasındaki isim olan Asghar Farhadi'nin yeni filmi The Salesman, prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan bir diğer  Filmekimi filmi. Farhadi'nin yeniden İran'a dönüş yaptığı filmi, Cannes'da En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine uzanmıştı.

Jim Jarmusch, Sadece Aşıklar Hayatta Kalır'dan (Only Lovers Left Alive) sonra çektiği ilk filmi Paterson'da, yaşadığı yerle ismi aynı olan otobüs şoförü Paterson'ın şiirle iç içe olan hayatını odağına alıyor. Başrolünde Adam Driver'ın yer aldığı Paterson'ın, Jarmusch'un en iyi eleştiri alan filmlerinden biri olduğunu belirtelim.

Eleştirmenlere göre prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nin en iyi filmlerinden biri olan Toni ErdmannFilmekimi 2016 programının da en merakla beklenen yapımlarından biri. Maren Ade'nin yazıp yönettiği, artık bir yetişkin olan kızıyla aralarındaki buzları eritmeyi planlayan bir babanın hikâyesini izleyeceğimiz filmin başrollerinde ise Peter Simonischek ve Sandra Hüller yer alıyor.

4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün filmiyle 2007 yılında Cannes Film Festivali'nden Altın Palmiye dâhil olmak üzere üç ödülle birden dönen, Rumen Yeni Dalgası'nın önemli yönetmenlerinden Cristian Mungiu'nun yeni filmi Graduation, toplumsal ahlak ve yozlaşma ile ebeveynliği irdeleyen anlatısıyla dikkat çekiyor.

Kore'de Goksung adındaki küçük bir kasabaya Japonca konuşan yaşlı bir adamın gelişinden hemen sonra olağan dışı kriminal olaylar yaşanır. Chaser ve The Yellow Sea ile Güney Kore'nin takip edilmesi gereken yönetmenleri arasına adını yazdıran Hong-jin Na, yeni filmi The Wailing ile kendi imzasını korku alt türlerine taşıyor.

Bonus: Keşfetmeyi sevenlere Filmekimi önerileri

Filmekimi 2016 programı dünya sinemasından yeni keşiflere de oldukça açık. Kirill Serebrennikov'un yönetmenliğini üstlendiği Rus yapımı The Student, bir öğrencinin kendi okulunda başlattığı bir akımla köktendinciliği ele alıyor. Juho Kuosmanen'in yönetmen koltuğunda oturduğu The Happiest Day in the Life of Olli Mäki ise kariyerinin en önemli maçına çıkmak üzere olan bir boksörün sıra dışı hikâyesini anlatıyor. Gösterildiği festivallerde adından söz ettiren Nocturama ise terörizmi odağına alan, benzerlerinden farklı bir film olarak göze çarpıyor. Mohamed Diab'ın yönettiği Mısır'ın Oscar aday adayı Clash ise, yakın zamandaki askeri darbe sırasında, tamamına yakını kapalı mekanda geçen bir hikâyeyi anlatıyor.

 

Filmekimi 2016'da gösterilecek tüm filmlere buradan ulaşabilirsiniz.

Sitemiz uygulama işlevleri için cookie (çerez) kullanıyor. Detaylı bilgi için tıklayınız.