Etkileyici: Bir kadının hukuk mücadelesinden gerilim dolu bir polisiyeye

2.881 Gösterim
18 Kasım 2022 14:59
Etkileyici: Bir kadının hukuk mücadelesinden gerilim dolu bir polisiyeye

Aslıhan Malbora’nın başrolünü üstlendiği GAİN orijinal dizisi Etkileyici’nin 5 Kasım’da başlayan ve ilkinden farklı bir tarzla izleyicinin karşısına çıkan ikinci sezonunun yayınlanan ilk iki bölümünü mercek altına aldık.


Geçtiğimiz yıl kasım ayında prömiyer yapan GAİN dizisi Etkileyici, yaklaşık bir yıllık aradan sonra 5 Kasım’da merakla beklenen ikinci sezonuyla tekrar izleyiciyle buluştu. Yönetmenliğini Hande Türkel’in üstlendiği, yapımcılığını Murat Cemcir ve Manolya Şen’in yaptığı, senaryosunu ise Murat Kepez ve Şükrü Özbey’in yazdığı dizinin başrolündeki Aslıhan Malbora’ya Mehmet Aykaç, Billur Melis Koç, Olcay Yusufoğlu ve Hakan Yılmaz gibi isimlerin katıldığı yeni sezonun ilk iki bölümünü izledikten sonra bir inceleme yazısı kaleme almak kaçınılmaz oldu.

Dizi ilk sezonda, ünlü bir futbolcuyla geçirdiği skandala dönüşen gecenin ertesinde maruz kaldığı linç karşısında korkup geri adım atmak yerine kendi doğru bildiklerini savunan influencer Leyla Demir’in giriştiği hukuk mücadelesine odaklanıyordu. Toplumun dayattığı kadın rollerine meydan okuyarak itibarını geri kazanmak için mücadele eden Leyla'nın hikâyesini, kadınların kimseye ihtiyacı olmadan çarpık düzene karşı savaşacak güce sahip olduğunu vurgulayarak anlatan dizi, sosyal medyadaki karalama kampanyalarını, internette yaratılan sahte hayatları, büyük markaların ikiyüzlülüğünü, spor ve magazin dünyasındaki çıkar ilişkilerini, algı operasyonlarıyla kamuoyunun nasıl hızlıca taraf değiştirebildiğini hiçbir abartıya kaçmadan gerçekçi bir şekilde gözler önüne sermişti.

Kadını metalaştıran erkek egemen kültürde çeşitli boyutlarda erkek şiddetine uğrayan kadınlardan sadece biri olan Leyla, sezon boyunca verdiği mücadele sırasında maddi ve manevi zarara uğramış, babasını kaybederek büyük bir bedel ödemiş ama yine de sisteme boyun eğmemişti. Sezon sonuna doğru Leyla, tam ümitlerin tükendiği anda ortaya çıkan önemli bir kanıtla adını temize çıkarmayı başarmıştı. Ancak mahkemede kazandığı zaferin tadını çıkaramadan kanıtı kendisine ulaştıran kişi tarafından kaçırılınca sezon finalinde hikâye bambaşka bir şekle bürünmüştü.

Sezon finalinde bıraktığımız noktadan devam eden ikinci sezon, ilk izlendiğinde çok da bir anlam ifade etmeyen ancak ilerleyen dakikalarda yerine oturan kritik bir sahneyle başlıyor. Birinci sezonda hiç görmediğimiz iki yeni karakterle tanıştığımız, geçmişten bir kesiti gösteren bu sahnede ormanda daha “güçlü” bir evlat isteyen babası tarafından zorbalığa uğrayan Poyraz adlı küçük bir çocuk görüyoruz. İlk sezona göre daha karanlık başlayan ikinci sezonda psikolojik öğelerin öne çıkacağı mesajını bu sahneden alıyoruz. 

İlk sezonda alıştığımız havadan çok daha gergin bir atmosferle başlayan ikinci sezonda, dizideki hukuk mücadelesi yerini polisiye bir temaya bırakıyor. Kaçırılmanın ilk 72 saatine odaklanan birinci bölümde, Leyla’nın ilk sezondaki ışıltılı ve kendinden emin hâlinin yerini tutsak olduğu mahzende zaman ve gerçeklik algısını yitirmiş, bitkin hâli alıyor.

İlk bölümde tanıştığımız en ilgi çekici karakterlerden birisi Savcı Elif oluyor. Leyla’nın kaçırılmasını araştırmak üzere görevlendirilen Savcı Elif, dizinin yeni güçlü kadın figürü olarak dikkat çekiyor. İlerleyen dakikalarda boşanma arifesinde olduğunu öğrendiğimiz Elif, hem eşi tarafından hem de kendisini kamuoyu ve kadın dernekleri nezdinde sempati oluşturmak için davaya atadığını söyleyen başsavcı tarafından baskı görüp mobbinge uğrasa da dik duruşunu asla bozmuyor. Savcı, ilk bölümde Leyla’yı bulmak için polisle birlikte elinden geleni fazlasıyla yapıp birtakım sorgulamalar yapsa da bunlardan bir sonuç alamıyor. Bu esnada kaçırılma olayının peşini bırakmayan bir diğer oluşum ise Leyla’nın fan clubı oluyor. Bu grup gerek sosyal medya paylaşımlarıyla gerekse emniyet binası önünde yaptıkları eylemle davanın çözülmesi için çaba gösteriyor. 

İlk bölümün ters köşe yaparak heyecanı doruk noktasına çıkaran şok edici son sahnesinde, Leyla’yı kaçıran esrarengiz şahısla bu fan clubın liderliğini yapan şahsın aynı kişi olduğunu görüyoruz ve hemen akabinde adının Poyraz olduğunu öğreniyoruz. Evet, ilk sahnede dramatik çocukluk anısına şahit olduğumuz Poyraz... 

İlk iki bölümde, geçmişten kesitlerle küçük Poyraz’ın şu an dönüştüğü kişi olmasına sebep olan etkenlere tanık oluyoruz. Ebeveynlerin tutumunun çocuğun kimliğinin oluşmasında son derece etkili bir faktör olduğu düşünüldüğünde; baskıcı, otoriter ve dayatmacı bir profil çizen babasının psikolojik baskı ve şiddet eylemleriyle yarattığı tahribatın Poyraz’ı bu hâle getirdiğini anlıyoruz. Leyla’yı kaçırma sebebini onu dışarıdaki ikiyüzlü toplumdan, kötü insanlardan ve kadın cinayetlerinden korumak olarak açıklayan Poyraz; ahlak, adalet ve aile kavramlarını ikiyüzlü, bunlarla ilgili uymayacakları kurallar koyan herkesi de kötü olarak nitelendiriyor. Bu konulara fazlasıyla kafa yorduğu belli olan Poyraz’ın takıntı hâline gelen düşüncelerinin sebebinin annesinin babası yüzünden ölmüş olduğu izlenimi verilse de konu hakkında kesin konuşmak için henüz net bir delil sunulmuyor. 

İlerleyen bölümlerde öğrenilecek birtakım gerçeklerle bu ve benzeri sır perdelerinin birer birer aralanacağını tahmin ediyoruz. Psikolojik travma yaşamış masum bir çocuğun takıntılı ve saplantılı bir yetişkine dönüşerek yol açabileceklerini gördüğümüz ikinci sezonun gerilimin hiç azalmadığı yüksek tempolu ilk iki bölümü, Leyla’nın sonuçsuz kalan kaçma teşebbüsüyle sona eriyor.

Bölüm sürelerinin ilk sezona göre biraz daha uzadığı ikinci sezonda, başarılı müzik tercihleri devam ediyor. Ters köşe yaparak başlayan yeni sezon, psikolojik unsurların öne çıktığı hikâyesiyle izleyiciye dozunda bir gerilim sunuyor. En az ilk sezon kadar heyecanlı ama çok daha karanlık ve gergin olan ikinci sezon, kalan bölümleriyle polisiye ve gerilim meraklılarının iştahını kabartıyor.

Sitemiz uygulama işlevleri için cookie (çerez) kullanıyor. Detaylı bilgi için tıklayınız.