Daniel Day-Lewis oyunculuğu bırakma kararı hakkında konuştu: "Bu artık yapmam gereken bir şeydi"
Daniel Day-Lewis bu yılın ortalarına doğru, uzun yıllar düşündüğü bir planı nihayete ulaştırmış ve Paul Thomas Anderson'la yeniden bir araya geldiği son filmi Phantom Thread sonrasında oyunculuk kariyerini noktalayacağını açıklamıştı.
Martin Scorsese'nin The Age Of Innocence filminden bu yana İngiliz karakterlere hayat vermekten kaçınan Daniel Day-Lewis, oyunculuğu bırakma planı yaptığı son filminde köklerinin bağlı olduğu İngiltere'ye dair bir hikâye anlatma arzusunu W Magazine'e verdiği bir röportajda şu sözlerle dile getiriyor:
Neden bilmiyorum ancak, ansızın, bir İngiliz hikâyesini anlatmak için güçlü bir arzu duydum. İngiltere benim derinlerimde bir yerde. Ben o kumaştan yapılmışım. Uzun zamandan beri İngiltere’de çekilen bir film benim için gerek salonları, gerek klasik Shakespeare ve gerek beni hiç ilgilendirmeyen 'Downton Abbey' ile kaçtığım dünyaya çok yakındı.
Fakat savaş sonrasında kendimi Londra’ya kaptırmıştım. Ailem, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyasının aralıksız bombaladığı Birleşik Krallık dönemini, yani Blitz’i, atlatmanın nasıl bir şey olduğuna dair hikâyeler anlatırdı ve ben de bunu içime çekmişim gibi hissederdim. O dünya söz konusu olduğunda biraz daha hassasım. Ve babam ziyadesiyle Reynolds Woodcock’a benzerdi. Hem eğer bir şair bencil de değilse, başka nedir ki zaten?
Kendisine ikinci Oscar Ödülü'nü getiren There Will Be Blood filminde de beraber çalıştığı yönetmen Paul Thomas Anderson'la bir kez daha bir araya gelen Lewis, 1950'lerin çekici Londra'sında ünlü bir terziye hayat verdiği son filminin sürecini ve sonrasında yaşananları ise şöyle anlatıyor:
Filme başlamadan önce oyunculuğu bırakacağımı bilmiyordum. Bildiğim bir şey varsa, filmi yapmadan önce Paul Thomas Anderson’la beraber çok güldüğümüzdü. Fakat sonrasında gelen hüzün duygusunun altında öylesine ezildik ki gülmeyi bıraktık. Bu bizde bir şaşkınlık yarattı zira yarattığımız şeyin farkında değildik. Dayanması zor bir şeydi. Aslına bakarsanız hâlâ daha öyle.
Oyunculuğu bırakma düşüncesi uzun yıllar boyunca Daniel Day-Lewis'in zihnini kurcalamış ve sonlandırılması gereken ağır bir yük halini almıştı usta oyuncunun anlattığı üzere. Bu karar birden verilmiş bir karardan ziyade temelleri yıllar önce atılmış ancak nasıl gerçekleştireceğine çok emin olamadığı bir karardı.
Bu tip bir açıklamada bulunmanın görülmemiş bir şey olmadığını biliyorum. Ancak istediğim bir çizgi çekmekti. Çünkü sonrasında başka bir projenin içine çekilmek istemiyordum. Oldum olası kendime oyunculuğu nasıl bırakmam gerektiğini söyleyip durdum ve bu kez neden farklı olduğunu bilmiyorum. Yalnızca bırakma dürtüsü bende öylesine kök salmış bir haldeydi ki, bu artık yükümlülüğe dönüşmüştü. Bu artık yapmam gereken bir şeydi. Oldukça üzgünüm. Ve bunu hissetmenin doğru yolu budur. Bu karar, yepyeni bir hayata atılan neşeli bir adım olsaydı ne tuhaf olurdu. 12 yaşımdan bu yana oyunculukla alakadar oldum ve o zamanlar sinema, o aydınlık sandık, dışındaki her şey gölgelere bürünmüş gibiydi. Ben başladığımda bu bir kurtuluş meselesiydi. Ama şimdi dünyayı farklı bir yolla keşfetmek istiyorum.
Daniel Day-Lewis'in oyuncu olarak son kez izleyici karşısına çıkacağı Phantom Thread'in 16 Mart 2018 tarihinde ülkemizde vizyona girmesi bekleniyor.