2000'lerden 7 başarılı aşk filmi önerisi
Yakın dönemin en iddialı yerli prodüksiyonlarından İkimizin Yerine bu hafta sonu vizyona giriyor. Oyuncu kadrosunun yanı sıra, hikâyesiyle de dikkat çeken filmin gösterime girişinin vesilesiyle, aşkı farklı noktalardan yakalayarak peliküle aktaran, 2000'lerden sonra gösterime girmiş yedi aşk filmine göz atalım.
Bir plak dükkanı olan ve en büyük meşgalesi aklına gelen her mevzuyla ilgili liste yapmak olan Rob'un, yaşadığı ağır ayrılık sürecini izlediğimiz Sensiz Olmaz (High Fidelity), uyarlandığı kitabın yazarı Nick Hornby'nin oyunbaz ve dinamik metninden güç alarak, müzikle iç içe bir aşk hikâyesi anlatıyor.
Sharon Maguire'in yönetmenliğini üstlendiği, başrollerinde Renée Zellweger, Colin Firth ve Hugh Grant'in yer aldığı Bridget Jones'un Günlüğü (Bridget Jones's Diary), iki erkek arasında kalan, bir yandan 30'lu yaşların bunalımındaki Bridget Jones'un hikâyesini ele alış biçimiyle romantik komedi filmlerinin yönünü belirleyen yapımlardan biri olmuştu.
Jean-Pierre Jeunet'nin 2001 yılında çektiği Amélie, çevresindekilere yardım etmek en büyük gayelerinden biri olan, naif mi naif Amélie'nin hikâyesini odağına alıyor. Jeunet'nin kırmızı ve sarı renklerin hâkim olduğu pastel dünyası, hiç beklemediği anda aşkı Amélie'nin dünyasına muazzam bir uyum gösteriyor.
Marc Webb'in ilk uzun metraj deneyimi olan, başrollerinde Joseph Gordon-Levitt ile Zooey Deschanel'i izlediğimiz Aşkın (500) Günü ((500) Days of Summer), aşka inanmayan bir Summer ile ona aşık olan Tom'un hikâyesini anlatıyor. Fakat filmin başında da uyarıldığımız gibi, bu gerçekten de klasik bir aşk hikâyesi değil!
Sıradan olmayan aşk filmi demişken, sadece adıyla bile bu sıfatı hak eden Sil Baştan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) filmine değinmeden olmaz. Charlie Kaufman'ın senaryosunu yazdığı, Michel Gondry'nin yönetmenliğini üstlendiği Sil Baştan, alışılmadık hikâyesi, tuhaf derecede farklı kurgusu ve başrollerindeki Jim Carrey ile Kate Winslet'ın performanslarıyla yakın dönemin fenomen hâline gelmiş aşk filmlerinden biri.
İlksen Başarır'ın yönettiği, başrollerinde Mert Fırat ve Saadet Işıl Aksoy'u izlediğimiz Başka Dilde Aşk, başarıyla işlenen senaryosu ve ellerindeki metnin hakkını veren oyuncu performanslarıyla birleşince yakın dönem Türkiye sinemasının kalifiye aşk filmlerinden biri olmuştu.
Son maddede ufak bir hile yapacağız fakat yakın dönem aşk filmleri konuşulduğunda Richard Linklater'ın 18 yıla yaydığı Before üçlemesini anmamak olmaz. Julie Delpy ve Ethan Hawke'ın, Avrupa'da seyahat ederken tanışan Céline ve Jesse'ye hayat verdiği ilk Before Sunrise, ikilinin bir anda kıvılcımlanan aşkını anlatmıştı. 9 yıl sonra gösterime giren Before Sunset, ayrı yollara düşmüş olan ikilinin yıllar sonra karşılaşmasını muazzam bir şekilde peliküle aktarmış, bir 9 yıl daha beklediğimiz Before Midnight ise artık orta yaşların ikinci yarısına geçmiş karakterlerimizin ruh hâllerini kovalamıştı.