Yaşamın içinde öylesine anlar, kırılma noktaları vardır ki, olumlu veya olumsuz hayatımızın tümünü ve beraberinde çevremizdekilerin kaderini değiştirebilir; işte Necip'in hikayesi böyle bir noktada başlar.
Necip, yıllardır sürdürdüğü başarılı, profesyonel futbolcu olma hayalini 1.lige çıkmak için mücadele verdikleri son playoff maçına kadar taşımıştır. Egoların, kazanma hırsının öne çıktığı maçta, sert bir müdahale sonunda Necip'in vücudunun tamamı felç olur. Hastanede geçen yoğun bakım ve tedavi sonrasında evinde ilk gününde yaşananlar Necip'in yaşamına ve çevresindeki insanlara mercek tutacaktır. Genç ve yakışıklı, yetenekli ve başarılı Necip; yaşadıkları eski köşkün ahşap işlemeli koltuğunun üzerine bırakılmış bir örtü veya odanın içindeki diğer mobilyalardan farksızdır. Necip'in evinde bir Dünya saklıdır. Bu ev insanı var eden duyguların ve düşüncelerin çözümlemelerinin yer aldığı bir ahlak kuytusudur. Gören duyan ancak bedeni hissetmeyen, tepki veremeyen bir insan figürüdür. Necip, bedeninin içinde çıktığı içsel yolculukta kişisel uyanışını yaşayacaktır.
daha fazla göster